Ruh sağlığı da mideden geçiyor (7)
Beyinde sinirler arasında iletişimi sağlayan bazı maddeler, besinlerle yapılıyor. B12 vitamini gibi besin öğeleri eksik alınırsa depresyon görülüyor. Şarap da maya hassasiyeti olanlarda depresyon nedeni. Şeker ve hamur işleri panik atak yapabiliyor
17/12/2005
HATİCE YAŞAR
Depresyon, panik atak gibi birçok ruhsal hastalıktan hem korunmak hem de bu rahatsızlıkları hafif geçirmek için doğru beslenme çok önemli. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Fakültesi'nde de dersler veren beslenme uzmanı Doç. Dr. Huriye Wetherilt, zihinsel işlevlerle beslenme arasında sıkı bir ilişki olduğunu söylüyor. Kötü beslenme tarzının depresyon başta olmak üzere pek çok rahatsızlığa neden olduğunu anlatan Wetherilt'in sorularımıza yanıtları şöyle:
Beslenme ruhu nasıl etkiler?
Beynimizde, sinir sistemimizde, sinirler arasında iletişimi sağlayan nörotransmiter denilen maddeler bulunur. Nörotransmiterler, besinlerde bulunan öğelerden yapılıyor. Besin öğelerinin yetersiz alınması durumunda merkezi sinir sistemi yeterince çalışmaz. Depresyonda besin öğeleri kronik olarak eksik olursa beyinsel ve zihinsel işlevler aksıyor. Ama bu besin öğeleri dengeli alınırsa hiç olmazsa depresyonun etkinliği hafifletilir.
Panik atakta ise adrenalin hormonu etkin. Devamlı poğaça gibi hamurlu, çok şekerli, gazlı içecekler ve hazır meyve suları tüketmek zararlı. Çünkü bunlar insülin hormonunda iniş-çıkışlara neden oluyor. Bu beslenme tarzında insülin salgısı artıyor. Bu durumda böbrek üstü bezleri adrenalin salgılıyor ve fazla heyecan, panik atak oluşuyor. Kan şekeri hızlı bir şekilde düşünce de depresif durum oluşuyor.
Nasıl Beslenme ?
Beynimizi amino asitler besler. Depresyonda en önemli etken serotonin düzeyinin yetersiz olması. Serotoninin de ana kaynağı triptofan denilen madde. Amino asitlerden yetersiz beslenen kişilerde bu maddenin de eksik olması söz konusu. Depresyonun bir başka nedeni de adrenalinin az olmasıdır. Adrenalinin kaynağı tyrison (trizon) amino asitidir. Tyrison'dan adrenalin yapılıyor, triptofandan da serotonin yapılıyor.
Amino asiti nelerden alabiliriz?
Amino asitler, vücut proteinlerimizi oluşturur. Bunlar beyin hücrelerinin gelişmesi ve normal çalışması için elzem olan DNA, protein, enzim ve sinir hücreleri arası iletişimi sağlayan dopamin, serotonin, norepinefrin gibi maddelerin (nörotransmitter) ön maddeleridir. Amino asitler, yumurta, et, balık, süt, yoğurt gibi hayvansal gıdalarda beynin yararlanması için en iyi oranlarda bulunurlar. Ancak mercimek, nohut, fasulyede de vardır.
Eğer tam buğday unundan yapılmış ekmek veya tahıl taneleriyle birlikte tüketilirlerse protein değerleri hayvansal proteininkine yaklaşır.
Depresyon ve panik atakta nasıl beslenmek gerekiyor?
Bu sorunları olanlar şeker, saf nişasta, kafein (çay, kahve, gazlı içecekler), alkol ve katkı maddeli besinleri çıkarmalı. Şeker, saf nişasta ve katı yağlardan arındırılmış bir diyette balık, omega 3 yağ asitleri, zeytinyağı, fındık, gerekirse doktor kontrolünde B grubu, C ve D vitaminleri, demir, çinko, selenyum ve özellikle magnezyum eklenir. Serotoninin yapımında niacin, B6 ve çinko önemli. Niacini etten, ekmekten alabiliriz. Adrenalinde de niacin, folik asit ve B12 önemli. Kurubaklagiller, fındık, badem, ceviz ve tam buğday ununda var bu maddeler.
B12 çok önemli ve bunu ancak et, tavuk, balık, yumurta, süt, peynir gibi hayvansal besinlerden alabiliyoruz. Nüfusun yüzde 20-25'inde B12 yetersizliği var. Ayda bir-iki kez et yiyen, düzenli süt içenlerde yetersizlik olmaması gerekiyor, ama olabiliyor. Nedeni, B12 vitaminin emilimi için mideden salgılanması gereken bir maddenin yeterince salgılanmaması. Bu madde vücutta doğal olarak var, ancak bazı kişilerde salgılanmadığı için B12 vitamini vücut tarafından emilemiyor.
B12 eksikliğinde beyin ve sinir sisteminde geri dönüşü olmayan harabiyet oluşur ve depresyona neden oluyor. Depresyonun bir nedeni de tiroid hormonunun yetersiz çalışmasıdır. Psikiyatrlara başvuran hastaların ilk önce triodine bakılmalı, ardından antidepresan verilmeli.
Folik asit ve C vitamini de depresyonda çok önemli. C vitamini taze meyve ve özellikle yeşil yapraklı sebzelerde bulunuyor. Yine depresif hastalarda magnezyum yetersizliği olabiliyor. Depresyonlu hastalarda tablet şeklinde verilebilir. Çinko düzeyi yetersiz olursa bu da depresyona neden olabilir. Özellikle hamileler ve emzirenlerde eksiklik oluşabiliyor. Keza hamilelik sırasında ve sonrasında depresyon görülüyor. Orta yaşın üzerindekiler balıktan veya keten tohumundan omega 3 yağ asitleri almalı.
Tüketilen balığın kültür değil denizde yaşayan balık olması önemli. Çok kilolu olmanın da getirdiği depresyonlar var. Özellikle genç kızlarda bunu görüyoruz. Hamur, şeker, turşu, sirke, şarap gibi gıdalar maya hassasiyeti olan kişilerde depresyona neden olabiliyor. Bağırsak mukozasına hasar verdikleri için vücuttan atılması gereken toksinler atılamıyor ve vücutta emilip depresyona neden olabiliyor.
Maya hassasiyeti nasıl anlaşılır?
Kan şekerinde düşmeler, baş ağrıları, saçlarda dökülme, tırnaklarda kırılmalar, genel bir nefes darlığı şeklinde kendini gösterebiliyor. Depresyonun kaynağında bu hassasiyet yatabilir. Yine alerjilerde aşırı histamin salgılanması depresyona neden olabiliyor. Genel olarak aldığı gıdalarda ağır metal, aflatoksinler (kırmızı pul biberde, bulgur, mısır, fıstık ve cevizde bulunan küf) depresyona neden olabilir. Çünkü sinir sistemine zarar veriyor.
Menopozda soya fasulyesi
Regl dönemi, doğum sonrası ve menopozda görülen depresyonlarda nasıl beslenilmeli?
B tür depresyonlar hormon düzensizliklerine bağlıdır. Alkol, tuz, çay, kahve, kola gibi içeceklerle katı yağların sınırlanması; balık yağları B6, kalsiyum, folik asit, çinko, magnezyum ve soya fasulyesi takviyesi bu sıkıntıların giderilmesinde yararlı. Soya östrojeni, menopozda sık görülen gece terlemelerini, ateş basmalarını ve kemik yıkımını kontrol altında tutabiliyor
Depresyondaysak nasıl beslenerek hastalığı hafifletiriz?
Doğal, dengeli, düzenli beslenir, katkı maddeli ürünler tüketilmezse hafifletilebilir. Tam buğday unundan yapılmış ekmek, peynir, kolesterolü yoksa tereyağı da yenebilir. Tereyağının probiyotik etkisi de var. Özellikle mevsiminde bol olan sebze ve meyveler tüketilmeli. Yoğurt, süt, peynir yenmeli. B grubu vitaminler yeterince alınır, aşırı unlu, şekerli, gazlı içeceklerden uzak durulursa da depresyon hafif geçebilir. Depresif insana B grubu vitaminler, çinko ve C vitamini içeren antioksidan karışımlı tabletler önerilebilir. Burada aşırıya kaçınılmamalı fazla doz sinir harabiyetleri yapıyor. Özellikle B6 vitamini hamilelerde fazla kullanıldığında düşük yapabiliyor.
Ailesinde depresyon olanlar riski azaltabilirler mi?
Depresyon anne babada varsa çocukta da ciddi bir etken. Bu durumda beslenmeye dikkat edilmeli. Depresyonun önlenmesinde soya fasulyesi ve yumurtanın sarısında bulunan lesitin, colin gibi maddeler önemli. Çünkü bunlar nörotransmiterlerin ön öğeleri.
Gülemiyorsan, öğren...
Depresyon ve Panik Bozukluk Merkezi Yöneticisi Psikiyatr Dr. Nihat Kaya'ya göre hem depresyon hem de panik atakta yapılabilecekler var. İşte Kaya'dan 'Doğal On Altın Kural':
Pozitif düşünce ve kararlılık.
Doğa kanunlarına ve genel haline uyum, doğanın önemli bir parçası bilinciyle hareket etmek.
Dengeli, düzenli beslenmenin yanı sıra biyolojik saatin sonbahar-kış bakımını gerçekleştirecek yiyecek içeceklere dikkat etmek.
Düzenli egzersiz, hareketlilik.
Sonbahar-kış gelmeden önce bu mevsimlerle ilgili hedefler koymak ve arkadaş grupları oluşturmak.
Tembel, miskin, bezgin, mutsuz ve bağımlılık davranışları olan arkadaşlardan uzak durmak.
Mizahla ilgilenmek, mutlaka gülmek, gülemiyorsak öğrenmek.
Aile değerlerini önemsemek.
Hangi işte olursa olsun işini önemseme, işin hakkını vermek.
Temel insani değerlere sahip olma, kişilikli, nitelikli insan olmak.
RADİKAL Gazetesi
Beyinde sinirler arasında iletişimi sağlayan bazı maddeler, besinlerle yapılıyor. B12 vitamini gibi besin öğeleri eksik alınırsa depresyon görülüyor. Şarap da maya hassasiyeti olanlarda depresyon nedeni. Şeker ve hamur işleri panik atak yapabiliyor
17/12/2005
HATİCE YAŞAR
Depresyon, panik atak gibi birçok ruhsal hastalıktan hem korunmak hem de bu rahatsızlıkları hafif geçirmek için doğru beslenme çok önemli. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Fakültesi'nde de dersler veren beslenme uzmanı Doç. Dr. Huriye Wetherilt, zihinsel işlevlerle beslenme arasında sıkı bir ilişki olduğunu söylüyor. Kötü beslenme tarzının depresyon başta olmak üzere pek çok rahatsızlığa neden olduğunu anlatan Wetherilt'in sorularımıza yanıtları şöyle:
Beslenme ruhu nasıl etkiler?
Beynimizde, sinir sistemimizde, sinirler arasında iletişimi sağlayan nörotransmiter denilen maddeler bulunur. Nörotransmiterler, besinlerde bulunan öğelerden yapılıyor. Besin öğelerinin yetersiz alınması durumunda merkezi sinir sistemi yeterince çalışmaz. Depresyonda besin öğeleri kronik olarak eksik olursa beyinsel ve zihinsel işlevler aksıyor. Ama bu besin öğeleri dengeli alınırsa hiç olmazsa depresyonun etkinliği hafifletilir.
Panik atakta ise adrenalin hormonu etkin. Devamlı poğaça gibi hamurlu, çok şekerli, gazlı içecekler ve hazır meyve suları tüketmek zararlı. Çünkü bunlar insülin hormonunda iniş-çıkışlara neden oluyor. Bu beslenme tarzında insülin salgısı artıyor. Bu durumda böbrek üstü bezleri adrenalin salgılıyor ve fazla heyecan, panik atak oluşuyor. Kan şekeri hızlı bir şekilde düşünce de depresif durum oluşuyor.
Nasıl Beslenme ?
Beynimizi amino asitler besler. Depresyonda en önemli etken serotonin düzeyinin yetersiz olması. Serotoninin de ana kaynağı triptofan denilen madde. Amino asitlerden yetersiz beslenen kişilerde bu maddenin de eksik olması söz konusu. Depresyonun bir başka nedeni de adrenalinin az olmasıdır. Adrenalinin kaynağı tyrison (trizon) amino asitidir. Tyrison'dan adrenalin yapılıyor, triptofandan da serotonin yapılıyor.
Amino asiti nelerden alabiliriz?
Amino asitler, vücut proteinlerimizi oluşturur. Bunlar beyin hücrelerinin gelişmesi ve normal çalışması için elzem olan DNA, protein, enzim ve sinir hücreleri arası iletişimi sağlayan dopamin, serotonin, norepinefrin gibi maddelerin (nörotransmitter) ön maddeleridir. Amino asitler, yumurta, et, balık, süt, yoğurt gibi hayvansal gıdalarda beynin yararlanması için en iyi oranlarda bulunurlar. Ancak mercimek, nohut, fasulyede de vardır.
Eğer tam buğday unundan yapılmış ekmek veya tahıl taneleriyle birlikte tüketilirlerse protein değerleri hayvansal proteininkine yaklaşır.
Depresyon ve panik atakta nasıl beslenmek gerekiyor?
Bu sorunları olanlar şeker, saf nişasta, kafein (çay, kahve, gazlı içecekler), alkol ve katkı maddeli besinleri çıkarmalı. Şeker, saf nişasta ve katı yağlardan arındırılmış bir diyette balık, omega 3 yağ asitleri, zeytinyağı, fındık, gerekirse doktor kontrolünde B grubu, C ve D vitaminleri, demir, çinko, selenyum ve özellikle magnezyum eklenir. Serotoninin yapımında niacin, B6 ve çinko önemli. Niacini etten, ekmekten alabiliriz. Adrenalinde de niacin, folik asit ve B12 önemli. Kurubaklagiller, fındık, badem, ceviz ve tam buğday ununda var bu maddeler.
B12 çok önemli ve bunu ancak et, tavuk, balık, yumurta, süt, peynir gibi hayvansal besinlerden alabiliyoruz. Nüfusun yüzde 20-25'inde B12 yetersizliği var. Ayda bir-iki kez et yiyen, düzenli süt içenlerde yetersizlik olmaması gerekiyor, ama olabiliyor. Nedeni, B12 vitaminin emilimi için mideden salgılanması gereken bir maddenin yeterince salgılanmaması. Bu madde vücutta doğal olarak var, ancak bazı kişilerde salgılanmadığı için B12 vitamini vücut tarafından emilemiyor.
B12 eksikliğinde beyin ve sinir sisteminde geri dönüşü olmayan harabiyet oluşur ve depresyona neden oluyor. Depresyonun bir nedeni de tiroid hormonunun yetersiz çalışmasıdır. Psikiyatrlara başvuran hastaların ilk önce triodine bakılmalı, ardından antidepresan verilmeli.
Folik asit ve C vitamini de depresyonda çok önemli. C vitamini taze meyve ve özellikle yeşil yapraklı sebzelerde bulunuyor. Yine depresif hastalarda magnezyum yetersizliği olabiliyor. Depresyonlu hastalarda tablet şeklinde verilebilir. Çinko düzeyi yetersiz olursa bu da depresyona neden olabilir. Özellikle hamileler ve emzirenlerde eksiklik oluşabiliyor. Keza hamilelik sırasında ve sonrasında depresyon görülüyor. Orta yaşın üzerindekiler balıktan veya keten tohumundan omega 3 yağ asitleri almalı.
Tüketilen balığın kültür değil denizde yaşayan balık olması önemli. Çok kilolu olmanın da getirdiği depresyonlar var. Özellikle genç kızlarda bunu görüyoruz. Hamur, şeker, turşu, sirke, şarap gibi gıdalar maya hassasiyeti olan kişilerde depresyona neden olabiliyor. Bağırsak mukozasına hasar verdikleri için vücuttan atılması gereken toksinler atılamıyor ve vücutta emilip depresyona neden olabiliyor.
Maya hassasiyeti nasıl anlaşılır?
Kan şekerinde düşmeler, baş ağrıları, saçlarda dökülme, tırnaklarda kırılmalar, genel bir nefes darlığı şeklinde kendini gösterebiliyor. Depresyonun kaynağında bu hassasiyet yatabilir. Yine alerjilerde aşırı histamin salgılanması depresyona neden olabiliyor. Genel olarak aldığı gıdalarda ağır metal, aflatoksinler (kırmızı pul biberde, bulgur, mısır, fıstık ve cevizde bulunan küf) depresyona neden olabilir. Çünkü sinir sistemine zarar veriyor.
Menopozda soya fasulyesi
Regl dönemi, doğum sonrası ve menopozda görülen depresyonlarda nasıl beslenilmeli?
B tür depresyonlar hormon düzensizliklerine bağlıdır. Alkol, tuz, çay, kahve, kola gibi içeceklerle katı yağların sınırlanması; balık yağları B6, kalsiyum, folik asit, çinko, magnezyum ve soya fasulyesi takviyesi bu sıkıntıların giderilmesinde yararlı. Soya östrojeni, menopozda sık görülen gece terlemelerini, ateş basmalarını ve kemik yıkımını kontrol altında tutabiliyor
Depresyondaysak nasıl beslenerek hastalığı hafifletiriz?
Doğal, dengeli, düzenli beslenir, katkı maddeli ürünler tüketilmezse hafifletilebilir. Tam buğday unundan yapılmış ekmek, peynir, kolesterolü yoksa tereyağı da yenebilir. Tereyağının probiyotik etkisi de var. Özellikle mevsiminde bol olan sebze ve meyveler tüketilmeli. Yoğurt, süt, peynir yenmeli. B grubu vitaminler yeterince alınır, aşırı unlu, şekerli, gazlı içeceklerden uzak durulursa da depresyon hafif geçebilir. Depresif insana B grubu vitaminler, çinko ve C vitamini içeren antioksidan karışımlı tabletler önerilebilir. Burada aşırıya kaçınılmamalı fazla doz sinir harabiyetleri yapıyor. Özellikle B6 vitamini hamilelerde fazla kullanıldığında düşük yapabiliyor.
Ailesinde depresyon olanlar riski azaltabilirler mi?
Depresyon anne babada varsa çocukta da ciddi bir etken. Bu durumda beslenmeye dikkat edilmeli. Depresyonun önlenmesinde soya fasulyesi ve yumurtanın sarısında bulunan lesitin, colin gibi maddeler önemli. Çünkü bunlar nörotransmiterlerin ön öğeleri.
Gülemiyorsan, öğren...
Depresyon ve Panik Bozukluk Merkezi Yöneticisi Psikiyatr Dr. Nihat Kaya'ya göre hem depresyon hem de panik atakta yapılabilecekler var. İşte Kaya'dan 'Doğal On Altın Kural':
Pozitif düşünce ve kararlılık.
Doğa kanunlarına ve genel haline uyum, doğanın önemli bir parçası bilinciyle hareket etmek.
Dengeli, düzenli beslenmenin yanı sıra biyolojik saatin sonbahar-kış bakımını gerçekleştirecek yiyecek içeceklere dikkat etmek.
Düzenli egzersiz, hareketlilik.
Sonbahar-kış gelmeden önce bu mevsimlerle ilgili hedefler koymak ve arkadaş grupları oluşturmak.
Tembel, miskin, bezgin, mutsuz ve bağımlılık davranışları olan arkadaşlardan uzak durmak.
Mizahla ilgilenmek, mutlaka gülmek, gülemiyorsak öğrenmek.
Aile değerlerini önemsemek.
Hangi işte olursa olsun işini önemseme, işin hakkını vermek.
Temel insani değerlere sahip olma, kişilikli, nitelikli insan olmak.
RADİKAL Gazetesi